MARKA HİKAYELERİ
Tavat markasının en popüler serisi olan ve dünya gözlük literatüründe kendine haklı bir konum kazanan SOUPCAN serisinin hikayesini biliyor musunuz?
İkinci dünya savaşı zamanında, Konserve kutularından yapılmış gözlükler ile planör savaş uçaklarında, pilotların gözünü korumak için yapılmış bu ürünler, bir hava müzayede sergisinde TAVAT’ın kurucusuna İlhan kaynağı olur.
Savaş zamanında yani kıtlık döneminde, en bol tüketilen gıdalar konserve kutuları olduğundan dolayı, bunlardan kesip biçilerek yapılan bu gözlükler SOUPCAN serisinin ilham kaynağı olmuştur.Aynı mantıkla parça üretimi ile bir araya getirilen ve sektörde sadece TAVAT firmasının kullandığı endüstriyel metal malzeme ile yapılan SOUPCAN serisi gözlükler, vida çözümlerini de dayanıklılığı sebebi ile İsviçre’deki saat endüstrisinden ilham alarak, taç başı vidalar ile tasarlanmıştır. Bir gözlük 18 farklı parçaya kadar içeriğinde parça içerebilmektedir ve bunların hepsi alanında uzman, İtalyanın meşhur Dolomit dağları bölgesindeki, küçük aile işletmelerinde yer alan Gözlük zanaatkarları tarafından el yapımı olarak üretilmektedir.
Kador, 1962 yılından beri büyük bir teknik ve tutkuyla, başlangıçtaki değerlerine sadık kalarak, el yapımı artizan gözlükler üretmektedir.
Şirket, Belluno Dolomites'in muhteşem gerçekliğinde, Cadore'de bulunmaktadır.
İkinci dünya savaşı zamanında, Konserve kutularından yapılmış gözlükler ile planör savaş uçaklarında, pilotların gözünü korumak için yapılmış bu ürünler, bir hava müzayede sergisinde TAVAT’ın kurucusuna İlhan kaynağı olur.
Savaş zamanında yani kıtlık döneminde, en bol tüketilen gıdalar konserve kutuları olduğundan dolayı, bunlardan kesip biçilerek yapılan bu gözlükler SOUPCAN serisinin ilham kaynağı olmuştur.Aynı mantıkla parça üretimi ile bir araya getirilen ve sektörde sadece TAVAT firmasının kullandığı endüstriyel metal malzeme ile yapılan SOUPCAN serisi gözlükler, vida çözümlerini de dayanıklılığı sebebi ile İsviçre’deki saat endüstrisinden ilham alarak, taç başı vidalar ile tasarlanmıştır. Bir gözlük 18 farklı parçaya kadar içeriğinde parça içerebilmektedir ve bunların hepsi alanında uzman, İtalyanın meşhur Dolomit dağları bölgesindeki, küçük aile işletmelerinde yer alan Gözlük zanaatkarları tarafından el yapımı olarak üretilmektedir.
Kador, 1962 yılından beri büyük bir teknik ve tutkuyla, başlangıçtaki değerlerine sadık kalarak, el yapımı artizan gözlükler üretmektedir.
Şirket, Belluno Dolomites'in muhteşem gerçekliğinde, Cadore'de bulunmaktadır.
Kador'un tek ve temel sırrı, kullanılan malzemelerde açıkça görülen çok yüksek kalite standardıdır:
%100 İtalyan selüloz asetat, doğal kökenli ve parlak renkler.
%100 İtalyan selüloz asetat, doğal kökenli ve parlak renkler.
Her bir gözlük çifti el yapımıdır ve her küçük ayrıntıya dikkat ve özen gösterilir.
Guccio Gucci 1881’de; İtalya’nın Floransa kentinde doğdu. Guccio’nun babası zanaatkar ve şapkacı idi. Kendisi de deri işçisi idi. Ancak ekonomik sıkıntılar dolayısıyla sonrasında çalışmak için 1897’de Paris’e sonra Londra’ya gitti. Her işi şehirde de lüks otellerde bellboy olarak çalıştı. Guccio otellerde zengin müşterilerin lüks valizlerini taşırken valizleri ciddi olarak inceledi ve hayranlık duydu. Böylece; otellerde çalışırken zenginlerin yani ilerdeki müşterilerinin zevklerine ve tercihlerine hakim oldu. Guccio Gucci 1. Dünya Savaşı’ndan sonra; Milano’da lüks deri çanta ve valiz üreten Franzi firmasında çalıştı.
[19:01, 30.06.2024] Fatih Oral: İtalya’da 1920 yılında Guccio Gucci tarafından kurulan marka, 1921'de Via Vigna Nuova'da ve daha sonra Via del Parione'de ilk mağaza açılışıyla, The House of Gucci olarak moda dünyasına giriş yaptı. İlk mağazasını Floransa'da açan Gucci, deri ürün ve aksesuarlar üzerine uzmanlaştı.
İlk imza Gucci baskısı, İtalya'daki siyasi anlaşmazlıkların bir sonucu olarak, deri ürünler yerine yeni ithal malzemeler kullanılarak icat edildi. Binicilikten ilham alan bir çizgi, Guccio Gucci'yi benzersiz at simgesi yaratmaya yönlendiren ve moda camiasında yankılanan bir başarıya ulaştırdı.
1940'lı yıllar deri malzemesi, savaş nedeniyle yetersiz kaldı. Bunun üzerine Gucci, genellikle keten ve bambu alternatifleri kullandı ve Gucci Bamboo çantası doğdu.
1951 Gucci'nin oğlu Rodolfo, Via Montenapoleone'de Milano'daki ilk mağazayı açtı. İmzası olan kırmızı ve yeşil, Gucci'nin ayırt edici renkleri haline geldi.
Klasik Gucci renkleri ve çift G birbirine geçen logo ile yapıldı. Gucci logosu, iç içe geçmiş çift G'ler tescilli bir marka haline geldi. Bu logo, tüm deri eşyalara, aksesuarlara eklendi.
İlk Gucci güneş gözlüğü koleksiyonları, 1990'lara kadar uzanmaktadır. Hazır giyim ve aksesuar koleksiyonları gibi, Gucci gözlük serisi de her çerçeveye yerleştirilmiş zarafet, kalite ve ayrıntıya dikkat edilerek üretilmektedir. Gucci'nin en yeni koleksiyonları, renkli lensler, metal çerçeveler ve uyumlu asetat saplarla, eğlenceli kombinasyonlarda cesurca büyük görünümlere sahiptir.
Gucci gözlükleri, markanın itibarını onurlandırarak, Gucci'nin bugün temsil ettiği zarafet ve lüks imparatorluğunun yaratılmasına yardımcı olan değerleri bünyesinde barındırmaya devam ediyor.
Halen Alessandro Michele'in yaratıcı yönetiminde olan Gucci gözlük, yeni koleksiyonunda yoğun, canlı, geçmişe dönük görseller kullanarak moda evinin gerçek mirasına değiniyor ve kendini ifade etmeyi teşvik etmeyi, bireysellik ruhunu sergilemeyi ön plana çıkartıyor.
Dünyaca ünlü Cartier’in geçmişi, Louis-Francois Cartier’in 1847 yılında ustası Adolphe Picard’dan devraldığı Paris’teki 29 rue Montorgueil’de bulunan küçük bir mücevher dükkanına dayanmaktadır.
Devam eden Fransız Devrimi sırasında yaşanan büyük belirsizlik ve huzursuzluğa rağmen,
Cartier saatlere yerleştirdiği mücevherlerle öne çıkarak sonraki on yıl boyunca başarılı olmaya devam etti ve1859’da ilk Cartier butiğini açtı. Louis-Francois’nın oğlu Alfred Cartier 1874’te işi devraldı.
Alfred’in iş zekası babasınınkinden çok daha ileriydi ve hızlı büyüme konusunda daha hırslıydı. Alfred, Cartier’in Avrupa ve ötesindeki kraliyet evlerine girmesinde etkili oldu ve Cartier’in tasarımları özellikle Kral Edward VII vesilesiyle popüler oldu. Cartier Avrupa’daki kraliyet ailelerin çoğunun mücevherat tedarikçisi olarak seçilmişti. Bunlar arasında İspanya, Portekiz, Rusya, Yunanistan, Sırbistan, Belçika, Romanya ve Arnavutluk, Monako Prensliği ve Orleans’daki eski Fransız Kraliyet Evi yer alıyordu. Cartier’in kraliyet mensupları arasındaki konumu o kadar güvenilirdi ki, Galler Prensi Parisli mücevherciden ‘kralların mücevhercisi, mücevhercilerin kralı’ diye bahsedecekti. O zamanın Cartier tasarımları Guirland tarzına bağlılığıyla göze çarpıyordu; o tarzın süs eşyası tasarımlarını Cartier’in sadelik simgesiyle birleştiriyor,
Cartier popüler olan Art Nouveau’dan biraz uzak duruyordu. Cartier 1800’lerin sonlarında yakaladığı büyük başarının sonucunda 1899’da Paris’in Rue de La Paix bölgesinde bir showroom açtı. Alfred, Cartier’i Fransız seçkinlerinin tercihi haline getirmeyi başarmış olsa da lüksün öncüsü Cartier’i dünya çapında üne kavuşturacak olanlar oğulları
Louis, Pierre ve Jacques oldu.
Dünyaca ünlü Cartier’in geçmişi, Louis-Francois Cartier’in 1847 yılında ustası Adolphe Picard’dan devraldığı Paris’teki 29 rue Montorgueil’de bulunan küçük bir mücevher dükkanına dayanmaktadır.
Devam eden Fransız Devrimi sırasında yaşanan büyük belirsizlik ve huzursuzluğa rağmen,
Cartier saatlere yerleştirdiği mücevherlerle öne çıkarak sonraki on yıl boyunca başarılı olmaya devam etti ve1859’da ilk Cartier butiğini açtı. Louis-Francois’nın oğlu Alfred Cartier 1874’te işi devraldı.
Alfred’in iş zekası babasınınkinden çok daha ileriydi ve hızlı büyüme konusunda daha hırslıydı. Alfred, Cartier’in Avrupa ve ötesindeki kraliyet evlerine girmesinde etkili oldu ve Cartier’in tasarımları özellikle Kral Edward VII vesilesiyle popüler oldu. Cartier Avrupa’daki kraliyet ailelerin çoğunun mücevherat tedarikçisi olarak seçilmişti. Bunlar arasında İspanya, Portekiz, Rusya, Yunanistan, Sırbistan, Belçika, Romanya ve Arnavutluk, Monako Prensliği ve Orleans’daki eski Fransız Kraliyet Evi yer alıyordu. Cartier’in kraliyet mensupları arasındaki konumu o kadar güvenilirdi ki, Galler Prensi Parisli mücevherciden ‘kralların mücevhercisi, mücevhercilerin kralı’ diye bahsedecekti. O zamanın Cartier tasarımları Guirland tarzına bağlılığıyla göze çarpıyordu; o tarzın süs eşyası tasarımlarını Cartier’in sadelik simgesiyle birleştiriyor,
Cartier popüler olan Art Nouveau’dan biraz uzak duruyordu. Cartier 1800’lerin sonlarında yakaladığı büyük başarının sonucunda 1899’da Paris’in Rue de La Paix bölgesinde bir showroom açtı. Alfred, Cartier’i Fransız seçkinlerinin tercihi haline getirmeyi başarmış olsa da lüksün öncüsü Cartier’i dünya çapında üne kavuşturacak olanlar oğulları
Louis, Pierre ve Jacques oldu.
BIR ISMIN HIKAYESI
2003 yılında Berlin'de kurulan ilk MYKITA tesisleri, Almanca'da Kita olarak adlandırılan eski bir çocuk gündüz bakımına yerleşti. Bu sadece My Kita ismine değil, merak ve oyun kültürümüze de ilham verdi.
Net bir estetik vizyon ve işleri kendimiz yapmaya hazır olma ile başladık.
Açık fikirli bir çalışma ortamı ve ürünün içindeki ve çevresindeki her şeye karşı bir bütünlük duygusu yaratmak sezgisel olarak geldi.
Miu Miu, 1993 yılında Miuccia Prada'nın bağımsız ve sıra dışı ruhundan doğmuştur. Miuccia’nın yaratıcılığının en sınırsız tasviri ve geleneksel estetik imgelerden kasıtlı olarak uzak olan marka, özgürleşmiş ve bilinçli bir kadının özünü aktarmaktadır. Miu Miu'nun gücü naif bir ruh ve çağdaş kadınlığın en asi ve baştan çıkarıcı birleşimini sembolize ediyor.
Net bir estetik vizyon ve işleri kendimiz yapmaya hazır olma ile başladık.
Açık fikirli bir çalışma ortamı ve ürünün içindeki ve çevresindeki her şeye karşı bir bütünlük duygusu yaratmak sezgisel olarak geldi.
Miu Miu, 1993 yılında Miuccia Prada'nın bağımsız ve sıra dışı ruhundan doğmuştur. Miuccia’nın yaratıcılığının en sınırsız tasviri ve geleneksel estetik imgelerden kasıtlı olarak uzak olan marka, özgürleşmiş ve bilinçli bir kadının özünü aktarmaktadır. Miu Miu'nun gücü naif bir ruh ve çağdaş kadınlığın en asi ve baştan çıkarıcı birleşimini sembolize ediyor.
Miu Miu, modanın sürekli değişen doğasıyla oynayan yeni tasarım ifadelerinden oluşan bir atölyedir. Büyüleyici ve sıra dışı olan markada; naif ve sofistike zarafet, başına buyruk ve kaygısız bir ruhla birleşiyor. Miu Miu'nun anında ve sürekli gelişen ifade dili, sınırsız yaratıcılığa yer açan bireysel ve bilinçli bir kadınlığı anlatıyor.
Miu Miu markasının moda dünyasına girişinden biraz bahsetmek gerekirse; ilk butik 1993 yılında Milano, Via della Spiga'da açıldı. Miu Miu'nun piyasaya sürülmesinden üç yıl sonra, ilk koleksiyon 1995'te New York Moda Haftası'nda sergilendi. Kate Moss, gösterinin başrolü için seçildi ve bu hareket anında sektörün dikkatini çekti.
Miu Miu, ilginç kıyafetleri yepyeni bir seviyeye taşıyan sokak stili ustalarının favorisi haline geldi. Madonna, sahnede Miu Miu'nun siyah derisini ve altın tokalı botlarını (kendisi için özel olarak tasarlanan) giydiği 2004 müzikal turunda büyük bir sıçrama yaptı.
Miu Miu'nun retro esintiyi mevcut trendlerle harmanlama yeteneği, çılgınca popüler Culte güneş gözlüklerinin başarısıyla vurgulandı. Coty Inc. ve Prada arasında 2013 yılında yapılan bir anlaşma ile desteklenen Miu Miu, 2015 yılında ilk parfümünü piyasaya sürerek markanın moda ve aksesuar pazarlarının dışına çıktığı ilk sefer oldu.
2020'de Miu Miu, 1940'lardan 1970'lere kadar ince ayar yapılmış ve yeniden şekillendirilmiş sınırlı bir vintage elbise koleksiyonu olan Upcycled by Miu Miu'yu tanıttı.
Miu Miu; çekici kedi gözü (cat-eye) stilleri, feminen silüetler ve büyük boyutlu tasarımlarla geniş bir gözlük koleksiyonu sunarak, kadınların en çok tercih ettiği gözlük markalarından olmayı da başardı.
Chopard şirketi 1860 yılında henüz 24 yaşında bir saat ustası olan Louis-Ulysse Chopard tarafından İsviçre'nin Bern kenti yakınlarındaki küçük bir yerleşim yeri olan Sonvilier'de kuruldu. Chopard, saatlerini L.U.C markası altında üretmiş ve satışa sunmuştur. Marka kısa süre içinde ünlenerek Rus Çarı II. Nikolay (Nikolay Aleksandroviç Romanov) ve İsviçre Demiryolları gibi önemli müşteriler kazandı.
Firmanın kurucusunun 1915 yılında ölümünden sonra oğlu Paul-Louis Chopard yönetimi devraldı ve şirketin merkezini Chaux-de-Fonds kentine taşıdı. Birkaç yıl sonra da Cenevre Mührü alabilmek için şirket Cenevre kentine taşındı.
Louis-Ulysse Chopard'ın torunu Paul-André 1943 yılında şirketin yönetimini devraldı, ancak oğulları işleri yönetmek istemediği için 1963 yılında şirket satmak zorunda kaldı. Firmayı Almanya'nın Pforzheim kentinde faaliyet gösteren saat ustası ve mücevher satıcısı III. Karl Scheufele satın aldı. Scheufele, Chopard'ı satın almadan önce Eszeha markasıyla üretim yapıyordu ve Chopard'ı satın alarak saat mekanizması üreticilerinden bağımsız üretim yapabilmeyi hedefliyordu.
Chopard yıllar içinde dünyanın en başarılı saat ve mücevher üreticilerinden biri olmuştur. Şirket günümüzde de bir şirket grubuna bağlı olmadan Scheufele ailesinin yönetiminde üretimine devam etmektedir.
Logosu "Beyaz Yıldız" olan şirket kırtasiyeci Claus-Johannes Voss, banker Alfred Nehemias ve mühendis August Eberstein tarafından 1908 yılında kuruldu ve Simplo Filler Pen adı ile Hamburg'da üst düzey kullanıcıya hitap edecek kalem üretmeye başladı.
İlk modelleri Rouge et Noir i 1909 yılında ürettikten sonra, şirket yeni ismi Montblanc'ı kullanmaya başladı. İhracatta 1924 yılında "Masterpiece" markasını kullandılar.
Bugün şirket, Montblanc markası ile kalem, saat, mücevher, gözlük, parfüm ve deri eşya üretmektedir.
Fransız moda tasarımcısı Yves Saint Laurent tarafından 1961 yılında kurulan ünlü bir lüks moda eviyle başlar. Yves Saint Laurent, 1936 yılında Cezayir'in başkenti olan o dönemde Fransız kolonisi olan Oran'da doğdu. Moda dünyasına olan ilgisi çocukluk döneminde başladı ve genç yaşta tasarım yapmaya başladı. 17 yaşında Paris'e taşınarak moda eğitimi almaya karar verdi.
Yves Saint Laurent markasının hikayesi, Fransız moda tasarımcısı Yves Saint Laurent tarafından 1961 yılında kurulan ünlü bir lüks moda eviyle başlar.
Yves Saint Laurent, 1936 yılında Cezayir'in başkenti olan o dönemde Fransız kolonisi olan Oran'da doğdu. Moda dünyasına olan ilgisi çocukluk döneminde başladı ve genç yaşta tasarım yapmaya başladı. 17 yaşında Paris'e taşınarak moda eğitimi almaya karar verdi.
1955 yılında Christian Dior'un asistanı olarak çalışmaya başladı ve kısa sürede dikkat çekici tasarım yeteneğiyle tanındı. Dior'un ölümünden sonra, sadece 21 yaşındayken Dior'un baş tasarımcısı olarak atandı ve dünya çapında tanınan bir moda tasarımcısı oldu.
Ancak 1960 yılında Fransız Ordusuna katılmak zorunda kaldı ve askerlik görevi sırasında psikiyatrik tedavi gördü. Sonrasında sağlığı düzeldiğinde, 1961 yılında kendi adını taşıyan markayı kurmaya karar verdi.
Yves Saint Laurent markası, modern ve devrimci tasarımları ile moda dünyasında büyük bir etki yarattı. Erkekler için kadın giyiminden esinlenen, tay tüvit pantolon, askılı bluz, tüvit ceket gibi parçalarla ün kazandı. Ayrıca, kadınlar için erkek giyiminden esinlenerek hazırladığı tay tüvit pantolon takımları ve safari elbiseleri de moda dünyasında dönüm noktalarından biri oldu.
1970'lerde marka, parfüm ve kozmetik ürünleri de üretmeye başladı ve "Opium" adlı parfümü büyük bir başarı elde etti.
Yves Saint Laurent, moda dünyasında birçok ilki başaran ve tasarım alanında devrim yaratan önemli isimlerden biri olarak kabul edilir. 2002 yılında emekli olana kadar aktif olarak tasarım yapmaya devam etti.
Yves Saint Laurent, 2008 yılında 71 yaşında hayata veda etti. Ancak marka, günümüzde hala moda dünyasında önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Yves Saint Laurent markası, stil sahibi, şık ve modern tasarımlarıyla moda severlerin gözdesi olmaya devam etmektedir.
Logosu "Beyaz Yıldız" olan şirket kırtasiyeci Claus-Johannes Voss, banker Alfred Nehemias ve mühendis August Eberstein tarafından 1908 yılında kuruldu ve Simplo Filler Pen adı ile Hamburg'da üst düzey kullanıcıya hitap edecek kalem üretmeye başladı.
İlk modelleri Rouge et Noir i 1909 yılında ürettikten sonra, şirket yeni ismi Montblanc'ı kullanmaya başladı. İhracatta 1924 yılında "Masterpiece" markasını kullandılar.
Bugün şirket, Montblanc markası ile kalem, saat, mücevher, gözlük, parfüm ve deri eşya üretmektedir.
2014 yılında, iki genç ve hevesli girişimci, gözlük sektöründe yenilik yapma isteğiyle yola çıktı. Şık mücevheratı pazarlama konusunda önemli bir deneyime sahip olmalarına rağmen, kendilerini olağanüstü bir güneş gözlüğü serisi tasarlamak için zorlu bir göreve çekti. Miami'de kurulu olmaları, şehrin kozmopolit enerjisinden ilham alarak canlı, evrensel ve aynı zamanda özgün gözlük tasarımları ortaya koymalarını sağladı.
Kalite ve tarza olan inançlarıyla hareket eden bu girişimciler, hem genç hem de olgun tüketiciler arasında güçlü bir şekilde karşılık bulan yüksek kaliteli bir güneş gözlüğü serisi başlattılar. Bu olumlu geri bildirim, onların eksiksiz ve uygun fiyatlı güneş gözlükleri yaratma misyonlarında kararlılıklarını daha da artırdı. Ürettikleri her tasarım, gözlük sektöründe mükemmeliyet ve yenilikçilik konusundaki taahhütlerinin bir göstergesidir.
Bugün, markaları ilk vizyonlarına ve onları fikirlerini bir başarıya dönüştürme konusunda sürükleyen girişimcilik ruhuna dair bir kanıttır.